Yerel Yönetimlerin Eşitlik Birimleri ve Karneleri
Sedef Ünver
Toplumsal cinsiyet kavramı; içerisinde bulunulan toplumun kültürü, gelenekleri, zamanı ve mekânı, eğitim sistemi, dini kurumları vb. yapılarca cinsiyetlere atfedilen nitelikler, rol ve sorumluluklar olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan hareketle toplumsal cinsiyet kavramının içerisinde bulunulan toplumlar tarafından inşa edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır (Ecevit, 2021). Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ise toplum tarafından cinsiyetlere atfedilen nitelik, rol ve sorumluluklar nedeniyle bireylerin haklara ve fırsatlara erişimi ile mevcut kaynaklara ulaşabilmesinde yaşadığı cinsiyete dayalı ayrımcılık olarak tanımlamak mümkündür (Bardakçı & Oğlak, 2022). Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığın önlenmesinde büyük bir öneme sahiptir. Eşitliğin sağlanması için ulusal ve uluslararası alanda olumlu gelişmeler olsa da toplumsal cinsiyete dayalı yaşanan eşitsizlikler halen varlığını sürdürmektedir. (Toksöz, ve diğerleri, 2022). Ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan çalışmalar, yayınlanan raporlar incelendiğinde toplumun her tabakasında cinsiyete dayalı ayrımcılığın görüldüğü ve giderek karmaşıklaşan mevcut sorunların makro düzeyde yapılacak müdahalelerle çözülebileceği ve bu doğrultuda gerek merkezi yönetimin gerekse yerel yönetimlerin oluşturdukları politikaların toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı olması gerektiği tespit edilmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitliği, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle çeşitli kuruluşlar tarafından il ve ilçeler düzeyinde oluşturulan toplumsal cinsiyet eşitliği karnelerinin yerel düzeydeki yönetimlerce oluşturulması; dönemlerin karşılaştırılmasını, eşitsizliğe neden olan durumların ortaya konulmasını ve görünür kılınmasını kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda katılımcılık ilkesinin hayata geçtiği yerel yönetimlerde yararlanıcıların süreçlere dahil olmasına ve değerlendirmelerine imkân sağlayacaktır.
Yerel yönetimlerin mevcut durumlarını ortaya koyması, değerlendirme ve izleme çalışmaları yapması, eğilim ve yönelimlerini ortaya çıkarması için belirli ölçme araçlarından yararlanması gerekmektedir. Bu amaçlar doğrultusunda belirli göstergelerle hazırlanan endeksler ile karnelere başvurulmaktadır (Demirdirek & Şener, 2014). Bilindiği üzere yerel yönetimler deyince akla ilk olarak belediyeler gelmektedir. Belediyeler, halka en hızlı ve kolay ulaşabilen birimlerdir (Çöpoğlu, 2014). Belediyelerinde mevcut durumlarına bütüncül bakabilmesi ve değerlendirmelerde bulunabilmesi için karne-scorecard yöntemine ihtiyaç duyulmaktadır (Demirdirek & Şener, 2014). Elbette bu ihtiyacı farkında olan sınırlı sayıda belediye vardır. Belediye yönetimlerine ve çalışanlarına bakıldığında kamu politikalarının kadın ve erkek eşitliğini sağlamaya yönelik bir işlevi olduğu henüz istenilen düzeye ulaşmamıştır. Özellikle 2019 yılı sonrası belediyelerce yapılan çalışmalarla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik güzel adımlar atılmış olmasına karşılık nicel verilerle ve karnelerle mevcut durumlarının analiz edilmesine ve geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik gerçekçi adımlar atmak isteyen, mevcut hizmet ve projeleri bu perspektifle halka sunan ve cinsiyete duyarlı kurum politikaları geliştirmek isteyen belediyeler ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi’ veya ‘Eşitlik Birimi’ adında yapılar kurmaktadır. Kentlerin cinsiyet eşitliğini temel alan oluşumlara dönüşebilmesi yönündeki çabaların yerel yönetimlerce bir araya getirilmesi ve yerel yönetimlerin cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalar yapabilecekleri eşitlik birimleri kurması son derece önemlidir. Yerel Eşitlik Eylem Planı ile Stratejik Planları, cinsiyete duyarlı veri çalışmaları ve izleme faaliyetleri, cinsiyete duyarlı bütçelemeler geliştirilmesi gibi çalışmalar bu birimler altında meslek elemanları ve alanında uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Belediyelerin bulundukları coğrafi sınırlara göre toplumda yaşanan eşitsizlik düzeyleri ve gereksinimler farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle belediyeler; cinsiyet eşitliğini belirlenecek göstergelerle ölçmeye, sunulan hizmetleri bu bakış açısıyla değerlendirmeye ve analiz etmeye kendi bünyelerinde başlamalı ve karnelerini oluşturmalıdır. Ardından cinsiyet kavramını yalnızca sosyodemografik özellik olarak almadan, il/ilçe düzeyinde hizmetlerin planlanması ve sunulmasına yönelik süreçlerde göz önünde bulundurmaya, sorun ve ihtiyaçları analiz edecek ve yeni projeler gerçekleştirecek karneler oluşturmaya başlamalıdır. Belirli aralıklarla oluşturulacak karneler belediyelerin somut bir şekilde çalışmalarını ortaya koymalarını ve halk katılımını sağlamalarını da kolaylaştıracaktır (Demirdirek & Şener, 2014; Şener & İnanç, 2021). Belediyeler karnelerini oluştururken farklı göstergelerle birlikte katılımcı yaklaşım ile hizmet verdiği bölgedeki farklı toplumsal kesimleri dahil etmeyi ihmal etmemelidir. Yaklaşan yerel seçimler öncesi de aktif vatandaşlık yalnızca oy vermekten ibaret tutulmamalıdır. Bu bilinçle ‘seçim çalışması’ adı altında kapısı çalınan veya çalınmadığı halde ilgili mercilere giderek bu kentte eşitliğin sağlanması için iletişim kurulabilecek mekanizmaların oluşturulması talep edilmelidir (Erdoğan, 2023).
2024 seçimlerine az bir zaman kala partilere belediye başkanlığı için başvuruda bulunan aday adayları; ilgili belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitliği karnelerini oluşturmalı, değerlendirme ve analizlerini yapmalı, seçim bildirgelerinde daha somut ve gerçekçi adımlar atmalıdır. Güncel durumda partilere başvuruda bulunan aday adaylar, biyolojik cinsiyetleri temelinde incelediğinde dahi siyasi temsiliyet ve siyasi katılımda kadın erkek eşitsizliği net bir şekilde göze çarpmaktadır. Aynı şekilde yaklaşık 5 yıllık sürede dönemlerini tamamlayan belediyeler de karnelerini oluşturmalı, cinsiyet eşitliği kapsamında hangi noktada olduklarını net bir şekilde ortaya koymalı ve hizmet sundukları halka anlaşılır bir dilde açıklamalıdır. Bu doğrultuda 2024 yılı yerel seçimleri öncesinde yerel yönetimlerin hayata geçirdikleri projelerin, mevcut hizmet ve uygulamaların toplumsal cinsiyet eşitliği ışığında değerlendirilmesi, mevcut koşulların ortaya konulması, izleme ve değerlendirme çalışmalarının yapılması, kısaca il/ilçe düzeyinde oluşturulan toplumsal cinsiyet eşitliği karnelerine olumlu etkide bulunan uygulamalarına yer verilmesi son derece önemlidir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi
CEİD tarafından hazırlanan raporda 2022 Mayıs ayı itibariyle Türkiye’de 35 Eşitlik Birimi olduğu, bu birimlerin yarısından fazlasının 2019 yılından sonra açıldığı, bir kısmının aktif olarak çalışmasına karşılık bir kısmının aktifleştirilemediği tespit edilmiştir (Şener & İnanç, 2021). İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü çatısı altında 2011 yılında kurulan Kadın-Erkek Eşitliği Birimi daha sonra Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi adını almıştır. Birim, eşitsizliklerden kaynaklanan her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek üzerine çalışmalarını yürütmektedir. Toplumsal cinsiyete duyarlı veri çalışmaları, yerel eşitlik eylem planı kapsamındaki çalışmalar, hassas ve incinebilir grupların haklarına yönelik politikalar geliştirilmesi ve kaynaklar oluşturulması, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığın oluşturulması, kamu kurum kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliklerinin sağlanması, toplumsal duyarlılığın oluşturulması kapsamında hizmetler sunulmaktadır. Yerel Eşitlik Eylem Planı kapsamında kadınların kentsel hizmetlere erişimini kolaylaştırmak, karar alma mekanizmalarına katılımını arttırmak amacıyla eşitlik temelli uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Yapılan Mor Çember Projesi ile kentin hareketli noktalarında toplumsal cinsiyet eşitliği bilincine sahip mekanlar yaratmak için çalışmalar yapılmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine gönüllü olarak katkı sunmak isteyen her bireyin dahil olmasına olanak sağlayan Eşit İzmir Projesi de katılımcılığı kolaylaştırmaktadır. UN Women ile yapılan iş birliğiyle belediyenin yönetiminde yer alan erkekler ile toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yürütülmüş ve adımlar atılmıştır. Kentte toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın ilk ve önemli adımlarından biri olan kurum içi iyileştirmeler, kamu çalışanlarının eşitliği sağlayabilme işlevlerini fark edebilmesi adına önemli çalışmalardan biridir. Benzer şekilde ilçelerde ve belirlenen mahallelerde ihtiyaca yönelik daha küçük ölçekli odak grup çalışmaları yapılmakta ve toplumsal farkındalığın arttırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca BADV (Business Against Domestic Violance/İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı) Projesine 2021 yılında dahil olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, tüm çalışanları için eşitlikçi, şiddetin hiçbir türüne hoşgörü göstermeyen bir kurum ortamı sağlamaya yönelik ilkeleri belirleyen politika tutum belgesinin oluşturulmasını amaçlamıştır. Cinsiyete duyarlı veriler üretilmesi çalışmaları da birimin en önemli çalışmaları arasında yer almaktadır (İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2023). Çünkü eşitlik birimleri ne kadar aktif olurlarsa olsunlar veri değerlendirme ve izleme çalışmaları yapılmıyor ise gerçek etkinin tespit edilmesi ve hizmetlerin şeffaf bir şekilde değerlendirilmesi zorlaşacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi, eşitliği sağlamaya yönelik yaptığı tüm hizmetlere bütüncül bakabilmek ve belirli göstergelerle gerçek değerlendirmelerde bulunabilmek için düzenli olarak eşitlik karneleri oluşturmalıdır. Düzenli olarak oluşturulacak karnelerle mevcut durum analizleri ve iyileştirmelerin yapılması, ihtiyaçların ve eksikliklerin tespit edilmesi kolaylaşacaktır. Belediyeler, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik oluşturulacak karnelerde cinsiyete duyarlılık içerisine farklı cinsel yönelimlerde dahil edilerek her türlü ayrımcılık ve dışlamayı önlemeye yönelik araçlar da geliştirmelidir. 2019 yılı yerel seçimlerinin ardından LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü’nü imzalayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, belediye içerisinde ve hizmet sunulan alanlarda cinsiyet eşitliğinin her birey için sağlanması için çalışmalar yürütüleceğini taahhüt etmiştir (KAOSGL, 2019).
Sonuç olarak; 2024 yılı yerel seçimlerine başvuran aday adaylarının ve seçim sonrası belediye başkanı unvanına sahip olacakların İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında farklı cinsel yönelimlerinde sürece dahil edildiği mekanizmalar kurması, ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaları takip ederek iyi uygulama örneklerini irdelemesi, odak noktası toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması olan aktif çalışacak eşitlik birimleri kurması, kurulan birimleri ilgili müdürlüklerin yönetmeliklerine bağlamaması ve ayrı bir işleyiş yönergesi oluşturması, yine bu birimlerce kurum içi ve kurum dışı hizmet sunumlarına düzenli aralıklarla oluşturulacak toplumsal cinsiyet eşitliği karneleriyle bakılması ve değerlendirmeler yapılması son derece kıymetli olacaktır. Ayrıca yerel seçimler öncesinde örnek uygulamaların, farkındalığı yüksek yerel siyasi aktörler ve kurumlar tarafından sahiplenilebileceği ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hayata geçirilen politikaların sürdürülebilirliğini arttıracağı düşünülmektedir.
Kaynakça
Altun, D., Özeren, E., Şentürk, B., & Toker, H. (2022). Duyarlı Bir Yerel Yönetim. Cinsiyete Duyarlı Kentler (s. 35). içinde Öteki Yayınevi.
Bardakçı, Ş., & Oğlak, S. (2022). Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ve Türkiye*. Toplumsal Politika Dergisi, 3(1).
Ceidizler. (2023). https://ceidizler.ceid.org.tr/Toplumsal-Cinsiyet-Esitliginin-Saglanmasinda-Yerel-Yonetimler-d364 adresinden alındı
Çöpoğlu, M. (2014). Sosyal Belediyecilik ve Sorunları. Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 5(2).
Demirdirek, H., & Şener, Ü. (2014). 81 İl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi . Ankara .
Ecevit, Y. (2021). Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Temel Kavramları. CEİD Yayınları.
Erdoğan, E. (2023). Demokrasi Atölyeleri Sonuç Raporu . Ankara: Denge ve Denetleme Ağı .
İzmir Büyükşehir Belediyesi . (2020). 2023 tarihinde https://www.izmir.bel.tr/tr/Haberler/izmir-buyuksehir-in-butce-calismalari-da-toplumsal-cinsiyet-esitligine-duyarli-olacak/43821/156 adresinden alındı
İzmir Büyükşehir Belediyesi. (2023). 2023 tarihinde https://www.izmir.bel.tr/tr/Projeler/mor-cember-projesi/2737/4 adresinden alındı
KAOSGL. (2019). https://kaosgl.org/haber/tunc-soyer-lgbtilarin-daha-huzurlu-ve-mutlu-yasamasi-icin-elimden-geleni-yapacagim adresinden alındı
Kaşdarma, E. (2018). Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sosyo-psikolojik Unsurlar ve Sistemi Meşrulaştırma Kuramı Ekseninde Bir Analiz. Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 9(16).
Önal, A. Y., & Akduran, Ö. (2018). Kentsel Haklar ve Hizmetlere Erişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Raporu.
Sivil Sayfalar. (2020). 2023 tarihinde https://www.sivilsayfalar.org/2020/07/16/yerel-yonetimler-toplumsal-cinsiyet-esitligini-ana-akimlastirmalidir/ adresinden alındı
Şener, Ü., & İnanç, B. (2021). Belediye Eşitlik Birimleri Mevcut Durum Analizi . Ankara: CEİD Yayınları.
Toksöz, G., Şener, Ü., Demircan, S., Karababa, R., Memiş, E., Arslan, H., . . . İnanç, B. (2022). Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi Raporu 2021–2022. Ankara: CEİD Yayınları.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi. (2023). https://www.izmir.bel.tr/tr/Projeler/toplumsal-cinsiyet-esitligi-birimi/2733/4 adresinden alındı
UNTürkiye. (2022). 2023 tarihinde https://turkiye.un.org/tr/173586-i%CC%87zmir-b%C3%BCy%C3%BCk%C5%9Fehir-belediyesi-un-women-i%C5%9F-birli%C4%9Fiyle-erkeklerin-toplumsal-cinsiyet-e%C5%9Fitli%C4%9Fine adresinden alındı
Yazarın Özgeçmişi
Sedef Ünver, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümünden 2019 yılında mezun olmuştur. Mezuniyetinin ardından İzmir’de bir ilçe belediyesinde sosyal hizmet uzmanı olarak göreve başlamış ve bu görevine halen devam etmektedir. 2021 yılında, lisans eğitimini tamamladığı üniversitenin sosyal hizmet anabilim dalında yüksek lisans programına başlamış ve tez çalışmasına devam etmektedir. 2015 yılından itibaren İzmir ve Çanakkale’de çeşitli sivil toplum kuruluşlarında (STK) gönüllü olarak çalışmış, çocuk, genç, göç ve kalkınma gibi farklı alanlarda kolaylaştırıcılık ve eğitmenlik görevlerini üstlenmiştir. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi’nde üç dönemdir yönetim kurulu üyeliği yapmakta ve bu dönemde başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Ayrıca, İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nde yürütme kurulu üyesi ve meclis sekreteri olarak aktif rol almaktadır. 2023 yılı itibarıyla Denge ve Denetleme Ağı Yürütme Reform Grubu’nun eş başkanlığını yürütmektedir. Yerel bir gazetede ‘Birlikte Düşünelim’ başlıklı bir köşe yazısı serisi kaleme almakta, aynı zamanda İtalya’nın Bolonya şehrinde evsiz bireylerle çalışan bir toplum laboratuvarı dergisine Türkiye ile ilgili yazılar yazmaktadır.