Şeffaflık Penceresinden Akbelen’de Yaşananlar

--

Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/cevre/akbelende-direnis-olurum-de-vermem-2102828

Uluslararası Şeffaflık Derneği olarak, YK Enerji ve Limak Holding’in, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür sağlamak için Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda giriştiği doğa katliamı karşısında, yöre halkının direnişini destekliyor ve köylülerle dayanışma içinde olan duyarlı toplum kesimleri ve sivil toplum paydaşlarıyla olan birlikteliğimizi ifade ediyoruz.

Yaşananlara dair şeffaflık ve hesap verebilirlik penceresinden daha kapsayıcı bir resme sahip olmak üzere, kamuoyuna yansıyan haberlerden de takip edilebilecek birkaç bağlantıyı anmak istiyoruz: YK Enerji ve Limak Holding ile Orman Genel Müdürlüğü (OGM) arasında 2019 yılında imzalanan ‘Ağaçlandırma İş birliği Protokolü’ ile 1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayınlanan ve zeytinliklerin maden projelerine açılmasını mümkün hale getiren yönetmelik, genelde şirketlerin bu tür faaliyetlerini ‘hukuki’ hale getirme amacı taşıyan ve mevcut durumda da Akbelen’deki kıyımın yönetimsel açıdan önünü açan düzenlemeler arasındadır. Çiğdem Toker’in konuyla ilgili yazısında hatırlattığı üzere, Akbelen’de gözden çıkarılan ağaçlar, mevcut siyasi iktidar ve YK Enerji’nin Türkiye’nin elektrik enerjisinin sadece yüzde 1’lik bölümü için girdikleri uzlaşmaya kurban gidiyor. [1] Trajikomik bir şekilde, YK Enerji’nin kurucuları arasında yer alan Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in, aynı zamanda, Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye şubesinin de (WWF Türkiye) Mütevelli Heyeti üyesi olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, orman katliamına karşı mücadelelerini son yıllarda gün ve gün sürdürülen bir nöbete dönüştüren köylülerin, 2019 yılında kendilerine gönderilen ihbarname ile topraklarını proje sahibi kuruluşlar olan Limak ve İçtaş’a satmaları yönünde yetkililer tarafından telkin edildikleri gene konuyla ilgili haberlere yansımıştır.

Uluslararası Şeffaflık Derneği olarak, andığımız bu örneklerin, siyasi yönetimler, şirketler, kimi gönüllü kuruluşlar ve başka bir dizi aktör arasındaki yönetişim ağının, toplum ve doğa zararına faaliyetlerin önünü açmak üzere nasıl işlediğini güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla, Akbelen Ormanı’na yönelik katliam girişimi, aynı zamanda, şeffaflık ve hesap verebilirliği, tek tek yöneticilerin değil, onların da içinde faaliyet gösterdikleri bütün bir yönetişim ağının ve onu oluşturan aktörlerin şeffaflığı ve hesap verebilmeleri olarak görme ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu yaklaşımla konunun takipçisi olacak, dahil olduğumuz tüm mecralarda dile getireceğiz.

--

--

Uluslararası Şeffaflık Derneği
Uluslararası Şeffaflık Derneği

Written by Uluslararası Şeffaflık Derneği

Daha adil ve şeffaf bir gelecek için mücadele eder. Ayrıntılı bilgi: seffaflik.org

No responses yet